İstanbul’un trafiği ve kirli havası bazen O’nu başka şehirlerle aldatmam için teşvik etse de güzellikleriyle tekrar beni kendine
aşık edebiliyor.
Hazirana birkaç gün kalmışken güneş hala yüzünü bizden esirgiyor.
Arada göz kırptığı vakitleri ise
değerlendirmeden edemiyoruz. Yazın artık klasikleşmiş bir geleneğimiz olan
Caddebostan sahillindeki deniz ve huzurla buluşan akşamüstü kaçamaklarımdan
bahsedeceğim.
Caddebostan; sevgiliniz, arkadaşlarınız ya da ailenizle, cebinizi yormadan
İstanbul’un keyfini çıkarmak, stresten uzaklaşmak için kaçabileceğiniz harika bir sahil. Burada köpeğini gezdiren
insanlardan tutun da bisiklete binenlere, koşu ve yürüyüş yapanlara, patenle kayanlara sıkça rastlamak
mümkün. Bir de bizim gibi bulduğu yeşillikler üzerinde içki ve yiyecek
eşliğinde mekana kurulanlar var.
Genellikle hafta sonları akşamüstüne doğru hafif de
açıkmışken, alışverişimizi yapıp(içkiler,
mezeler, hafif atıştırmalıklar) kolumuza da taşınabilir koltuklarımızı takıp
gözümüze kestirdiğimiz ilk denize nazır yeşillik üzerine kuruluyoruz. Portatif
masamıza da mezelerimizi yerleştirip bırakıyoruz kendimizi İstanbul’un
kollarına.
Etraftaki tüm insanlar kendi halinde, kimisi sevgilisiyle, kimisi
arkadaşlarıyla bulundukları alanın keyfini çıkarıyor. Gitar çalanlar, şarkı
söyleyenler, köpekleri vasıtasıyla tanışanlar. Arada bir darbuka eşliğinde
çingene çocuklar gelip muhabbetinize katılabiliyor. Sözü açılmışken hepsinin müziğe
bu kadar yetenekli olmaları çok ilginç değil mi?
Hava kararırken sahil daha da güzel bir hal alıyor. Muhteşem
gün batımının ardından adalardan gece yansıyan ışıklar eşliğinde İstanbul size
karşı konulmaz bir seyir sunuyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde de tekinsiz bir
ortam oluşmuyor.
Havai fişek gösterisi görülmeye değerdi |
Avrupa yakasında yaşıyorsanız bile bu tadı bir kez alabilmek için atın kendinizi yollara. Caddebostan sizi sıcak ortamıyla kendine hayran bırakacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder